Aile İçi Şiddet Dayak, Psikolojik Baskı, Tecavüz ...
Aile İçi Şiddet Nedir?
Aile İçi Şiddet, bir kişinin eşine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Bu tanıma sadece kaba kuvvet içeren davranışlar değil aşağılamak, tehdit etmek, ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak ve zorla evlendirmek gibi şiddet gören kişinin kendisine olan saygısını, kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan, korku duymasına sebep olan pek çok davranış da girer. Şiddete sadece aynı evde oturan kişiler değil, eski eş, kız veya erkek arkadaş ya da nişanlı da maruz kalabilir.
Şiddet ve Şiddetin Türleri
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplumsal hareketlerin tümüdür.
Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılar. Oysa şiddetin pek çok türü vardır. Kişinin karısını/ kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak tanımlanır.
Fiziksel Şiddet: İtmek, tokat atmak, tekmelemek, tükürmek, yumruklamak, kol kıvırmak, kol - bacak kırmak, saçından sürüklemek, (su, yemek, uyku, tuvalete gitmek gibi) temel ihtiyaçlarını esirgemek, gerektiği halde tıbbi tedavi almasını engellemek, silahla yaralamak, öldürmek gibi.
Sözlü Şiddet: Sürekli eleştirmek, aşağılamak, küfür etmek, tehdit etmek, kararlara katılımını engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, aşağılayıcı isim takmak, sık sık alay etmek, dini veya etnik kimliğine yönelik hakaret etmek, görüşlerini ve çalışmalarını küçümsemek gibi.
Toplumsal İlişkileri Sınırlayıcı Şiddet: Ailesi, arkadaşları / komşuları ile görüşmesini yasaklamak, evden dışarı çıkmasını yasaklamak, gittiği her yere takip etmek, başkalarının önünde aşağılamak ve alay etmek, başkalarının önünde sık sık sözünü kesmek , özel yaşam ve mahremiyet hakkı tanımamak, zorla evlendirmek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak gibi.
Cinsel Şiddet : İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz, başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunmak, sürekli kadınlığını / erkekliğini aşağılamak, telefonla / mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak, cinsel organlara zarar vermek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak ve öldürmek gibi.
Ekonomik Şiddet: Parasını almak ve geri vermemek, zorla istemediği bir işte çalıştırmak, istediği halde çalıştırmamak / işe yollamamak veya zorla çalıştırmak, eline hiç para vermemek gibi.
Sözlü Şiddet: Sürekli eleştirmek, aşağılamak, küfür etmek, tehdit etmek, kararlara katılımını engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, aşağılayıcı isim takmak, sık sık alay etmek, dini veya etnik kimliğine yönelik hakaret etmek, görüşlerini ve çalışmalarını küçümsemek gibi.
Toplumsal İlişkileri Sınırlayıcı Şiddet: Ailesi, arkadaşları / komşuları ile görüşmesini yasaklamak, evden dışarı çıkmasını yasaklamak, gittiği her yere takip etmek, başkalarının önünde aşağılamak ve alay etmek, başkalarının önünde sık sık sözünü kesmek , özel yaşam ve mahremiyet hakkı tanımamak, zorla evlendirmek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak gibi.
Cinsel Şiddet : İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz, başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunmak, sürekli kadınlığını / erkekliğini aşağılamak, telefonla / mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak, cinsel organlara zarar vermek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak ve öldürmek gibi.
Ekonomik Şiddet: Parasını almak ve geri vermemek, zorla istemediği bir işte çalıştırmak, istediği halde çalıştırmamak / işe yollamamak veya zorla çalıştırmak, eline hiç para vermemek gibi.
Türkiye’de Aile İçi Şiddet Gerçeği
T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürülüğü’nün 2008 yılında yaptırdığı Türkiye’de Kadna Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması sonucunda elde edilen veriler aşağıdaki gibidir:
- Ülkemiz genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı % 39’dur.
- Hayatının herhangi bir dönemde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı%43,9’dur.
- Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı %15,3’tür.
- Fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma yüzdesi 41,9’dur.
- Kentte fiziksel şiddet oranı %38 iken kırda %43’tür.
- Yaşadıkları fiziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı % 25’tir.
- En az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınlardan Eğitimi olmayanların oranı %55,7, Lise ve üzeri düzeyde eğitim alanların oranı ise%27’dir.
- ‘Bazı durumlarda erkekler eşlerini dövebilir’ ifadesine katılan kadınların oranı%14,2’tir.
- Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı %48,5’tir.
- Şiddet yaşayan kadınların sağlık sorunları yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da deneme olasılıkları en az iki kat artmaktadır.
- Her 10 kadından biri gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kalmıştır.
- Cinsel şiddet birçok durumda fiziksel şiddet ile birlikte yaşanmaktadır; kadınların yüzde 42’si fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.
- Sadece eğitim düzeyi düşük olan kadınlar şiddete maruz kalmamaktadır. Eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her 10 kadından 3’üeşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmıştır.
- Evlenmiş kadınların hayatındaki en yaygın şiddet eşlerinden gördükleri şiddettir.
- Kadınların yüzde 7’si çocukluklarında (15 yaşından önce) cinsel istismar yaşadıklarını belirtmişlerdir.
Tehlikedeyseniz Yardım İsteyin!
Eğer evinizde fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ya da psikolojik şiddete uğradığınızı düşünüyorsanız, kendinizi yalnız ve güvensiz hissediyorsanız, çaresiz olduğunuzu, yapacak bir şeyinizin kalmadığını düşünüyorsanız:
Eğer evinizde fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ya da psikolojik şiddete uğradığınızı düşünüyorsanız, kendinizi yalnız ve güvensiz hissediyorsanız, çaresiz olduğunuzu, yapacak bir şeyinizin kalmadığını düşünüyorsanız:
155 “Polis İmdat”, Jandarma bölgesindeyseniz 156 Jandarma hattını
ya da
0212 656 96 96/ 0549 656 96 96 numaralı, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nı arayın!
Eğer Hattı ararsanız, uzman psikologlar öncelikle sizi dinleyip sorunun ne olduğunu anlar. Sizi sakinleştirir ve doğru kararı almanıza yardımcı olmaya çalışır.
Eğer eşinizi şikayet etmek istiyorsanız, size en yakın karakola yönlendirip, neler yapabileceğinizi anlatır. Gittiğiniz karakolla irtibat kurup süreci sonuna kadar takip eder.
Karakola gittiğinizde;
- Şikayetinizin tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
- Karakol sizi hekime gönderecektir ya da götürecektir. Bu, hekim ya Hükümet Tabibi ya da bir Adli Tıp görevlisi olacaktır. Oradan da bir rapor alın.
- Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
- Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan aile dostu ya da aile üyesi kişiler de ailenin korunması için sizin adınıza Karakola, Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na telefonla veya şahsen başvurabilir.
Eğer hukuki bir durum varsa, hattaki avukatımız sizi yasal haklarınızla ilgili olarak bilgilendirecektir. Eğer bir avukata ya da daha detaylı bilgilendirilmeye ihtiyacınız olursa bulunduğunuz şehrin barosuna, varsa baronun kadın hakları merkezine yönlendirilirsiniz.
Eğer psikolojik yardım almanız gerekiyorsa, her şehirde bu konuda destek alabileceğiniz kurumlara başvurmanız önerilecektir.
Eğer sadece bilgi almak istiyorsanız, haklarınız, bu konudaki yasalar ve yapabilecekleriniz, psikolojik destek, maddi destek alabileceğiniz kurumlar, sığınma evleri ile ilgili bilgilendirilirsiniz.
Evliliğinizi devam ettirmek istiyorsanız
Aile içi şiddet suçtur ve herkesin şiddetten arınmış bir yaşam sürdürme hakkı vardır. Yine de şiddet görmenize rağmen evliliğinizi devam ettirme kararı almış olabilirsiniz. Bunun için çeşitli nedenleriniz olabilir; belki çocuklarınızın biraz daha büyümesini beklemek istiyorsunuzdur ya da ekonomik koşullarınızın ve toplumsal desteğinizin olmaması evliliğinizi devam ettirmenizi zorunlu kılıyordur.
Evliliği sürdürme nedenleriniz ne olursa olsun, kendinizi ve çocuklarınızı evlilik içinde daha güvenli kılmanın yolları vardır.
Korunun: Evde kavga sırasında saklanabileceğiniz güvenli bir yer belirleyin. Çıkışı olmayan odalardan (banyo, tuvalet) ve tehlikeli alet bulunan yerlerden (mutfak) kaçının.
Sakin kalın ve sakinleştirin: Eşiniz saldırganlaştığında onu hangi sözlerinizin ve davranışlarınızın sakinleştirdiğini ya da saldırganlığını arttırdığını belirleyin.
Önlem alın: Evden aniden ayrılmanız gerektiğinde kime sığınabileceğinizi belirleyin ve bu kişilerle önceden konuşun. Çocuklarınızı da bu kişilerden haberdar edin. Kimliklerinizin ve diğer belgelerinizin fotokopisini bir yakınınıza verin.
Yalnızlığınızı kırın: Güvendiğiniz bir yakınınız, arkadaşınız ya da komşunuzla sıkıntınızı konuşmayı deneyin. Aile büyüklerinizden veya eşinizin ve sizin güvendiğiniz, uzlaştırma becerileri olduğunu bildiğiniz bir tanıdığınızdan destek isteyin.
Sınırlarınızı ve sorunlarla baş etme gücünüzü belirleyin: Eşinizi siz değiştiremezsiniz, değişmeyi kendisi istemelidir. Öte yandan siz ona karşı olan davranışlarınızı değiştirebilirsiniz. Hiç kimse canavar değildir. Onun kaygı ve korkularını fark eder, duygularını anladığınızı belirtir, kendi duygularınızı, ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı açıkça ama sakin bir şekilde anlatırsanız eşiniz de size karşı davranışlarını değiştirebilir.
Aile içi şiddetle baş etme sürecinin bir yolu ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı belirlemek ve sorunlarla baş etme gücünüzü fark etmektir.
Aile içi şiddet suçtur ve herkesin şiddetten arınmış bir yaşam sürdürme hakkı vardır. Yine de şiddet görmenize rağmen evliliğinizi devam ettirme kararı almış olabilirsiniz. Bunun için çeşitli nedenleriniz olabilir; belki çocuklarınızın biraz daha büyümesini beklemek istiyorsunuzdur ya da ekonomik koşullarınızın ve toplumsal desteğinizin olmaması evliliğinizi devam ettirmenizi zorunlu kılıyordur.
Evliliği sürdürme nedenleriniz ne olursa olsun, kendinizi ve çocuklarınızı evlilik içinde daha güvenli kılmanın yolları vardır.
Korunun: Evde kavga sırasında saklanabileceğiniz güvenli bir yer belirleyin. Çıkışı olmayan odalardan (banyo, tuvalet) ve tehlikeli alet bulunan yerlerden (mutfak) kaçının.
Sakin kalın ve sakinleştirin: Eşiniz saldırganlaştığında onu hangi sözlerinizin ve davranışlarınızın sakinleştirdiğini ya da saldırganlığını arttırdığını belirleyin.
Önlem alın: Evden aniden ayrılmanız gerektiğinde kime sığınabileceğinizi belirleyin ve bu kişilerle önceden konuşun. Çocuklarınızı da bu kişilerden haberdar edin. Kimliklerinizin ve diğer belgelerinizin fotokopisini bir yakınınıza verin.
Yalnızlığınızı kırın: Güvendiğiniz bir yakınınız, arkadaşınız ya da komşunuzla sıkıntınızı konuşmayı deneyin. Aile büyüklerinizden veya eşinizin ve sizin güvendiğiniz, uzlaştırma becerileri olduğunu bildiğiniz bir tanıdığınızdan destek isteyin.
Sınırlarınızı ve sorunlarla baş etme gücünüzü belirleyin: Eşinizi siz değiştiremezsiniz, değişmeyi kendisi istemelidir. Öte yandan siz ona karşı olan davranışlarınızı değiştirebilirsiniz. Hiç kimse canavar değildir. Onun kaygı ve korkularını fark eder, duygularını anladığınızı belirtir, kendi duygularınızı, ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı açıkça ama sakin bir şekilde anlatırsanız eşiniz de size karşı davranışlarını değiştirebilir.
Aile içi şiddetle baş etme sürecinin bir yolu ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı belirlemek ve sorunlarla baş etme gücünüzü fark etmektir.
- Eşinizden neler bekliyorsunuz? Size nasıl davranmasını isterdiniz?
- Eşinizin sizde ne gibi davranış değişiklikleri bekliyor?
- Bu ilişkide hiç kabullenemeyeceğiniz davranışlar neler?
- Bu ilişkide eşinizin hiç kabullenemeyeceği davranışlar neler?
- Eşinizle iyi geçindiğiniz zamanlarda birbirinize nasıl davranıyorsunuz? Bu davranışları daha sık göstermeniz mümkün mü?
- Bir mucize olsaydı ve şu anki şiddet ve geçimsizlik sorununuz ortadan kalksaydı, eşinize nasıl davranıyor olurdunuz? Bu davranışları şimdiden göstermeniz mümkün mü?
Eğer eşiniz de kendi davranışlarından şikayetçi ise birlikte bir psikolojik danışma hizmeti almaktan çekinmeyin. Başınız ağrıdığında veya midenizde bir sorun olduğunda nasıl bir hekime görünmeniz öneriliyorsa, ilişki sorunları veya duygusal sıkıntılar yaşadığınızda da tedavi almak olağandır.
NEDENİ NE OLURSA OLSUN EŞİNİZİN ŞİDDET İÇEREN DAVRANIŞLARINI KABUL ETMEMELİSİNİZ.
Hamilelik kararınızı gözden geçirin. Yeni bir bebeğin şiddet içeren sağlıksız bir evliliği düzelttiği çok nadir görülür. Eşiniz hamileliğiniz sırasında ve çocuğunuz doğduktan sonra da şiddet kullanmaya devam edebilir.
İntihar çözüm değildir. Şiddet gören bir kişinin yoğun mutsuzluk ve duygusal çöküntü yaşaması normaldir. Ama unutmayın ki başka çözüm yolları da vardır. Böyle bir duyguya kapılırsanız, bundan güvendiğiniz bir kişiye söz edin ve birlikte bir sağlık merkezine psikolojik destek için başvurun. Eğer size hemen istediğiniz yardım verilmezse başvurularınıza devam edin ya da başka yerler arayın.
Mesleki beceriler edinin: Eğer bir işiniz olursa veya iş edinmek için bir beceriniz varsa gelecek daha az ürkütücü görünür. Eğer herhangi bir iş beceriniz yoksa şehrinizdeki Halk Eğitim Merkezleri, belediyeler ya da çeşitli kuruluşların açmış olduğu meslek edindirme kurslarını araştırın ve ilk fırsatta uygun bulduğunuza kayıt olun. Üniversitelerin yaşam boyu eğitim programlarına katılın. Çocuğunuzun okulundaki Okul Aile Birliği’nin etkinliklerine veya sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına gönüllü olun. Böylece çevreniz genişler ve kendinize güveniniz artar.
İntihar çözüm değildir. Şiddet gören bir kişinin yoğun mutsuzluk ve duygusal çöküntü yaşaması normaldir. Ama unutmayın ki başka çözüm yolları da vardır. Böyle bir duyguya kapılırsanız, bundan güvendiğiniz bir kişiye söz edin ve birlikte bir sağlık merkezine psikolojik destek için başvurun. Eğer size hemen istediğiniz yardım verilmezse başvurularınıza devam edin ya da başka yerler arayın.
Mesleki beceriler edinin: Eğer bir işiniz olursa veya iş edinmek için bir beceriniz varsa gelecek daha az ürkütücü görünür. Eğer herhangi bir iş beceriniz yoksa şehrinizdeki Halk Eğitim Merkezleri, belediyeler ya da çeşitli kuruluşların açmış olduğu meslek edindirme kurslarını araştırın ve ilk fırsatta uygun bulduğunuza kayıt olun. Üniversitelerin yaşam boyu eğitim programlarına katılın. Çocuğunuzun okulundaki Okul Aile Birliği’nin etkinliklerine veya sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına gönüllü olun. Böylece çevreniz genişler ve kendinize güveniniz artar.
Eşinizden ve evden ayrılmayı planlıyorsanız: Evliliğiniz hakkında karar vermeden önce eşinizden en azından geçici olarak ayrılmayı düşünebilirsiniz. Eğer mümkünse eşinizin evden ayrılmasını önerin. Sizin çocuklarınızla birlikte kalacak bir yer bulmanız daha zor olabilir. Ayrıca aslına bakılırsa şiddet görenlerin ikinci bir kez mağdur olmaması daha adildir. Ancak şiddet uygulayan kişiler genellikle eşlerinin kendilerini terk etmesine dayanamazlar ve aşırı saldırganlaşabilirler. Bu nedenle ayrılığın mümkün olduğunca güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için bir plan yapın.
- Eşinizle ayrılık ya da boşanma konusunu güvenli bir şekilde nasıl konuşabileceğinizi planlayın.
- Evden ayrılırken çocuklarınızı da yanınızda götürmeye çalışın.
- Evden eşinizin olmadığı ve birkaç saat dönmeyeceği bir zamanda ayrılın.
- Kimin yanında kalacağınızı planlayın, bu kişilerle önceden konuşun ve niyetinizi açıklayın.
- Yasal yollara başvurabilmek için yanınıza size ve gerekirse çocuklarınıza ait kimlik, pasaport, evlilik cüzdanı, varsa sağlık karnesi, banka hesap cüzdanı, almış olduğunuz eğitimlerle ilgili diploma veya sertifikaları ve varsa daha önceki şiddet olayları sonrası aldığınız hükümet tabibi ya da adli tıp raporlarını alın.
Artık birlikte yaşamıyorsanız ama eşiniz tehditlerini sürdürüyorsa
- Gerekirse evinizin kilidini değiştirin.
- Evde yalnız kalmamaya dikkat edin.
- Eski eşinizle karşılaşacak olursanız nasıl kaçabileceğinizi planlayın.
- Yakınlarınıza, komşularınıza, iş arkadaşlarınıza eşinizi evinizin ya da işyerinizin yakınında gördüklerinde size haber vermelerini tembihleyin.
- Eski eşinizle buluşmanız gerektiğinde mümkün olduğunca toplu yerlerde görüşün.
- Eski eşinizin saldırganlığını arttırdığını bildiğiniz sözlerle konuşmamaya dikkat edin.
- Her zaman kullandığınız güzergahları sık sık değiştirin.
- Çocuğunuzun okulunu veya iş yerinizi endişelerinizden haberdar edin.
- Eşiniz sizi rahatsız etmeye devam ederse polise başvurun.
- Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca gereken tedbir kararının alınması için polise, herhangi bir Aile Mahkemesi’ne veya Savcılığa başvurun.
ÇOCUĞUNUZU ŞİDDETİN ETKİLERİNDEN KORUMAK İÇİN
Onun her şeyin farkında olduğunu bilin: Çocuklar kendilerine şiddet uygulanmasa veya şiddet onların yanında gerçekleşmese bile evdeki şiddeti hissederler ve bundan etkilenirler.
Onunla şiddeti konuşun: Çocuğunuzla şiddet konusunda konuşmaya karar verdiğinizde onun sizinle bu konuyu konuşmak istemeyebileceğini veya cevaplamakta oldukça zorlanacağınız sorular sorabileceğini baştan kabul edin.
Kısaca durumu ve ailenin bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatın. Sorularına açık ve doğru cevap verin. Detaylara girmeyin.
Bazı çocuklar sizi üzmemek için şiddet hakkında konuşmak istemezler ve üzüntülerini, korkularını, kızgınlıklarını içlerine atarlar. Sizinle duygularını paylaşması onu cesaretlendirin, ama konuşmak istemiyorsa zorlamayın.
Onu dinleyin ve duygularını kabul edin: Çocuğunuz sizinle duygularını paylaşırsa onu ilgi ve anlayışla dinleyin. Yargılamayın, eleştirmeyin ve duygularını geçiştirmeye çalışmayın.
Çocuklar genellikle evdeki şiddetten kendilerini sorumlu tutarlar. Suçluluk duygusu çocuğu derinden yaralayabilir. Çocuğunuza bunun onun suçu olmadığını açık bir şekilde belirtin.
Çocuğunuz şiddet nedeniyle size de kızgın olabilir ve sizi suçlayabilir. Bu normal bir tepkidir. Savunmaya geçmeden dinlemeye çalışın. Söylediklerini dikkate alacağınızı ama şiddetin, nedeni ne olursa olsun kesinlikle yanlış bir davranış olduğunu belirtin.
Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin: Bazı çocuklar şiddet uygulayan ebeveyni tarafından şiddete kullanmaya teşvik edilir. Onlara şiddet kullanmamayı öğretmek önemlidir. Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez ve yanlış bir davranış olduğunu anlatır, kız ve erkek çocuklarınız arasında ayırım yapmayarak ona kadın ve erkek rolleriyle ilgili sağlıklı bir bakış açısı kazandırır, kızgınlığınızı ondan çıkartmaya kalkışmazsanız onun da şiddeti doğal bir olaymış gibi görmesinin önüne geçebilirsiniz. Örneğin çocuğunuza, onlar büyürken anne-babaların bazı sınırlamalar getirebileceğini, ancak kızların da aynı erkekler gibi kendi davranışlarından sorumlu olduğunu anlatabilirsiniz.
Çocuğu aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun sizinle eşiniz arasında arabuluculuk yapmasını ya da taraf tutmasını istemeyin. Arabuluculuk küçük bir çocuk için oldukça ağır bir görevdir. Eşler kendi aralarında anlaşamasa bile çocuk her iki ebeveynini de sever. Eğer kendisi tercih ederse ve güvenli bulursa bu konuda yaşadığı üzüntü, gerginlik ve diğer duyguları şiddet gösteren ebeveynine anlatabilir. Bu konuda çocuğunuzu siz zorlamayın.
Şiddete maruz kalırsanız çocuğunuzun sizi korumasını istemeyin. Kendinizi korumak sizin görevinizdir. Şiddet sırasında çocuğunuz da yaralanabilir. Ayrıca sizi koruyamadığı düşünürse suçluluk duyabilir.
Güven verin: Çocuğunuza evde yaşanan şiddet hakkında yardım alabileceğiniz kişiler olduğunu ve gerekirse yasal yollara başvurabileceğinizi anlatarak, güven verin.
Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun: Öğretmen şiddetin etkileri ile baş etmesinde çocuğunuza destek ve anlayış gösterebilir, çocuğunuzu eğer varsa okuldaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisine yönlendirebilir. Ayrıca en yakındaki Rehberlik Araştırma Merkezi ve destek verebilecek kuruluşlar hakkında size bilgi verebilir. Evdeki şiddet nedeniyle çocuğunuzun okuldaki davranışları da değişmiş olabilir. Öğretmen, durumdan haberdar olursa çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili daha doğru bir anlayış geliştirebilir. Çocuğunuza konuyu öğretmeni ile konuştuğunuzu söylemeniz ise, ondaki şiddeti gizli tutmanın yol açabileceği gerginliği azaltabilir.
Korunmayı öğretin: Çocuğunuza evdeki şiddet tehlikeli boyutlara varacak olursa neler yapması gerektiğini öğretin (saklanmak, polise haber vermek, komşunun ya da akrabalardan birinin evine kaçmak gibi).
Onunla şiddeti konuşun: Çocuğunuzla şiddet konusunda konuşmaya karar verdiğinizde onun sizinle bu konuyu konuşmak istemeyebileceğini veya cevaplamakta oldukça zorlanacağınız sorular sorabileceğini baştan kabul edin.
Kısaca durumu ve ailenin bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatın. Sorularına açık ve doğru cevap verin. Detaylara girmeyin.
Bazı çocuklar sizi üzmemek için şiddet hakkında konuşmak istemezler ve üzüntülerini, korkularını, kızgınlıklarını içlerine atarlar. Sizinle duygularını paylaşması onu cesaretlendirin, ama konuşmak istemiyorsa zorlamayın.
Onu dinleyin ve duygularını kabul edin: Çocuğunuz sizinle duygularını paylaşırsa onu ilgi ve anlayışla dinleyin. Yargılamayın, eleştirmeyin ve duygularını geçiştirmeye çalışmayın.
Çocuklar genellikle evdeki şiddetten kendilerini sorumlu tutarlar. Suçluluk duygusu çocuğu derinden yaralayabilir. Çocuğunuza bunun onun suçu olmadığını açık bir şekilde belirtin.
Çocuğunuz şiddet nedeniyle size de kızgın olabilir ve sizi suçlayabilir. Bu normal bir tepkidir. Savunmaya geçmeden dinlemeye çalışın. Söylediklerini dikkate alacağınızı ama şiddetin, nedeni ne olursa olsun kesinlikle yanlış bir davranış olduğunu belirtin.
Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin: Bazı çocuklar şiddet uygulayan ebeveyni tarafından şiddete kullanmaya teşvik edilir. Onlara şiddet kullanmamayı öğretmek önemlidir. Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez ve yanlış bir davranış olduğunu anlatır, kız ve erkek çocuklarınız arasında ayırım yapmayarak ona kadın ve erkek rolleriyle ilgili sağlıklı bir bakış açısı kazandırır, kızgınlığınızı ondan çıkartmaya kalkışmazsanız onun da şiddeti doğal bir olaymış gibi görmesinin önüne geçebilirsiniz. Örneğin çocuğunuza, onlar büyürken anne-babaların bazı sınırlamalar getirebileceğini, ancak kızların da aynı erkekler gibi kendi davranışlarından sorumlu olduğunu anlatabilirsiniz.
Çocuğu aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun sizinle eşiniz arasında arabuluculuk yapmasını ya da taraf tutmasını istemeyin. Arabuluculuk küçük bir çocuk için oldukça ağır bir görevdir. Eşler kendi aralarında anlaşamasa bile çocuk her iki ebeveynini de sever. Eğer kendisi tercih ederse ve güvenli bulursa bu konuda yaşadığı üzüntü, gerginlik ve diğer duyguları şiddet gösteren ebeveynine anlatabilir. Bu konuda çocuğunuzu siz zorlamayın.
Şiddete maruz kalırsanız çocuğunuzun sizi korumasını istemeyin. Kendinizi korumak sizin görevinizdir. Şiddet sırasında çocuğunuz da yaralanabilir. Ayrıca sizi koruyamadığı düşünürse suçluluk duyabilir.
Güven verin: Çocuğunuza evde yaşanan şiddet hakkında yardım alabileceğiniz kişiler olduğunu ve gerekirse yasal yollara başvurabileceğinizi anlatarak, güven verin.
Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun: Öğretmen şiddetin etkileri ile baş etmesinde çocuğunuza destek ve anlayış gösterebilir, çocuğunuzu eğer varsa okuldaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisine yönlendirebilir. Ayrıca en yakındaki Rehberlik Araştırma Merkezi ve destek verebilecek kuruluşlar hakkında size bilgi verebilir. Evdeki şiddet nedeniyle çocuğunuzun okuldaki davranışları da değişmiş olabilir. Öğretmen, durumdan haberdar olursa çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili daha doğru bir anlayış geliştirebilir. Çocuğunuza konuyu öğretmeni ile konuştuğunuzu söylemeniz ise, ondaki şiddeti gizli tutmanın yol açabileceği gerginliği azaltabilir.
Korunmayı öğretin: Çocuğunuza evdeki şiddet tehlikeli boyutlara varacak olursa neler yapması gerektiğini öğretin (saklanmak, polise haber vermek, komşunun ya da akrabalardan birinin evine kaçmak gibi).
Haklarınızı Bilin! Aile içinde şiddet gören kişiler yasalar tarafından korunmaktadır. Şiddete uğrayanlar, kendi güçlerini fark ettiklerinde toplumda ve çevrelerinde var olan kaynaklardan destek alabilirler.
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUN
Kanun Numarası: 4320
Kabul Tarihi: 14/01/1998
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 17/01/1998
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 23233
Madde 1 - (Değişik madde: 26/04/2007-5636 S.K./1.mad)
Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir.
Madde 2 - (Değişik madde: 26/04/2007-5636 S.K./2.mad)
Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikâyet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir.
Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca üç aydan altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Madde 3 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 4 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNUN UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik Başbakanlık (Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü)'tan:
Resmi Gazete Tarihi: 01/03/2008
Resmi Gazete Sayısı: 26803
BİRİNCİ BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Resmi Gazete Tarihi: 01/03/2008
Resmi Gazete Sayısı: 26803
BİRİNCİ BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
Madde 1 - (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla şiddet uygulayan aile bireyleri hakkında alınacak tedbirleri ve bu tedbirlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenler.
Kapsam
Madde 2 - (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri ve mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan ya da evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireyleri ile şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireylerini, alınacak tedbirleri, bu tedbirleri almak ve uygulamakla görevli ve yetkili makam ve merciler ile usul hükümlerini kapsar.
Dayanak
Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik, 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 - (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Aile: Aynı veya ayrı çatı altında yaşayan eş ve çocuk ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerini,
b) Genel kolluk kuvvetleri: Polis ve Jandarma birimlerini,
c) Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini,
ç) İzleme: Koruma kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel kolluk kuvvetlerine ve kolluk aracılığıyla ilgili kişiye ivedilikle bildirilmesini, karara uyulup uyulmadığının kontrolünü ve aykırılık hâlinde re'sen soruşturma yapılmasını,
d) Kanun: 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu,
e) Şiddet: Aile bireyinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik her türlü davranışı,
f) Şikâyet ve ihbar: Aile içi şiddete maruz kalmış aile bireyinin genel kolluk kuvvetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığına veya aile mahkemesine müracaat etmesini veya başka bir şahıs tarafından genel kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Başsavcılığına olayın yazılı, sözlü veya başka bir suretle bildirilmesini,
g) Şikâyet ve ihbar mercileri: Genel Kolluk kuvvetlerini, Cumhuriyet Başsavcılığını ve aile mahkemesi hâkimliğini,
h) Tedbir: Aile mahkemesi hâkiminin, şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyi hakkında olayın kapsamı dikkate alınarak re'sen hükmedeceği 4320 sayılı Kanunda yer alan tedbirler ile uygun göreceği benzeri başka tedbirleri,
ifade eder.
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM: Aile İçi Şiddet, Şikâyet, İhbar ve Tedbirler
Aile içi şiddet, şikâyet ve ihbar
Madde 5 - (1) Aile bireylerinden biri fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel olan, bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik nitelikte şiddet içeren davranışa maruz kalmaları hâlinde, şikâyet ve ihbar mercilerine müracaat etmek suretiyle tedbir talebinde bulunabilir.
(2) Şikâyet ve ihbar; eşlerden biri veya çocuklar veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden biri veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birisi tarafından yapılabilir.
(3) İhbar; şikâyet ve ihbar mercilerine başka bir şahıs tarafından, olayın yazılı, sözlü veya başka bir şekilde bildirilmesi suretiyle de yapılabilir.
(4) Cumhuriyet başsavcılığı müracaat üzerine evrakın onaylı bir örneği ile aile nüfus kayıt tablosunu ihbar yazısına ekleyerek ivedilikle aile mahkemesine gönderir.
(5) Sözlü ihbarlar tutanağa geçirilir.
(6) Koruma kararı en az masrafla, en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer aile mahkemesinden istenebilir.
Uygulanacak tedbirler
Madde 6 - (1) Aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine şiddetin belgelenmesi aranmaksızın aile mahkemesi hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen ikinci fıkrada sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya olayın özelliğine göre uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir.
(2) Bu tedbirler kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmamasını,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmamasını,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesini,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesini,
d) Varsa silâh veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesini,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmamasını,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurmasını,
içerir.
içerir.
Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri
Madde 7 - (1) Şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin şiddete veya korku yaratmaya yönelik söz ve davranışta bulunmaması için uyarılmasıdır.
Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri
Madde 8 - (1) Müşterek evin tahsisi ve eve veya işyerlerine yaklaşmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, hükmedilen kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyi hakkında, müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve, işyerlerine, gerektiğinde çocukların okullarına yaklaşmaması amacıyla hükmedilen tedbirdir.
(2) Bu tedbirin uygulanması, kusurlu eş veya şiddet uygulayan diğer aile bireyinin, uzaklaştırıldığı konutun kira, elektrik, su, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerini karşılamaya devam etmesine engel değildir. Hâkim uzaklaştırılan kişinin bu tür yükümlülüklerinin devamına karar verebilir.
Eşyalara zarar vermeme tedbiri
Madde 9 - (1) Eşyalara zarar vermeme tedbiri, hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, hakkında koruma kararı verilen aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi amacıyla uyarılmasıdır.
İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri
Madde 10 - (1) İletişim araçları ile rahatsız etmeme tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eş veya diğer aile bireylerinin, görsel, işitsel, yazılı, internet ve benzeri iletişim araçları ile hakkında koruma kararı verilen aile bireylerini rahatsız etmemesi için hükmedilen tedbirdir.
Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri
Madde 11 - (1) Silâh veya benzeri araçların teslimi tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması amacıyla kusurlu eşe veya şiddet uygulayan diğer aile bireyine ait olan silâh veya benzeri araçların genel kolluk kuvvetlerine teslimi ve tedbir süresinin sonuna kadar adlî emanete alınması amacıyla hükmedilen tedbirdir.
Alkollü veya uyuşturucu madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri
Madde 12 - (1) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanarak konuta veya işyerine gelmeme veya bu maddeleri kullanmama tedbiri; hâkim tarafından, aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinin korunması amacıyla, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin, alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması amacıyla uyarılmasıdır.
Muayene ve tedavi tedbiri
Madde 13 - (1) Muayene ve tedavi tedbiri, hâkim tarafından aile içi şiddete maruz kalan aile bireylerinden birisinin korunması için, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavisinin sağlanması amacıyla hükmedilen tedbiri ifade eder.
(2) Hâkim, muayene ve tedavinin sağlanması için şiddet uygulayan kişilerin illerde İl Sağlık Müdürlüğüne, ilçelerde Sağlık Grup Başkanlığına başvurmasını kararında belirtir.
(3) Bu kişiler İl Sağlık Müdürlükleri Ruh Sağlığı Şubelerince veya Sağlık Grup Başkanlıklarınca resmî veya kendi istekleri üzerine özel sağlık kurumlarına sevk edilir. İlgilinin tedaviyi sürdürüp sürdürmediği ve yapılan işlemin sonucu İl Sağlık Müdürlüğü veya Sağlık Grup Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.
Tedbirlerin süresi ve yapılacak ihtarat
Madde 14 - (1) Hâkim tarafından hükmedilecek tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez. Bu süre tedbir kararı verilebilecek yeni bir durumun meydana gelmesi hâlinde hâkim tarafından yeniden tedbir kararı verilmesine engel değildir.
(2) Verilen kararda, hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması hâlinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği konusunda şiddet uygulayan eşe veya diğer aile bireyine ihtarda bulunulur.
(3) Koruma kararlarının duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden, işin niteliği gereği en kısa sürede verilmesi esastır. Hâkim tarafından gerekli görülmesi durumunda taraflar dinlenebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Nafaka ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesi ile Diğer Usul İşlemleri
Tedbir kararının Cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi ve yerine getirilmesi
Madde 15 - (1) Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir. Bu karar Cumhuriyet Başsavcılıklarında tutulacak olan Koruma Kararı Defterine kaydedilir.
(2) Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını Genel Kolluk Kuvvetleri marifeti ile izler. Tedbir kararı içeriğine göre tarafların bulunduğu yerin bağlı olduğu kolluk kuvvetine işlem yapılmak üzere ivedilikle gönderilir. Cumhuriyet Savcılığınca gerektiğinde koruma kararının başvuruda bulunanlar tarafından kolluğa götürülmesine olanak tanınır.
(3) Kolluğun izleme görevi, koruma kararının verildiği tarihte başlar. Kolluk kuvveti, koruma kararının içeriğine göre ilgililere bildirimde bulunur. Bu bildirim tutanak altına alınır ve karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Bu kontrol lehine koruma kararı verilen kişinin:
a) Bulunduğu konutun haftada bir kez ziyaret edilmesini,
b) Birinci derece yakınları ile iletişim kurulmasını,
c) Komşularının bilgisine başvurulmasını,
ç) Oturulan yerin muhtarından bilgi alınmasını,
d) Bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapılmasını,
içerir.
(4) Yukarıda belirtilen veya başka şekilde gerçekleştirilen kontrol işlemleri sonucunda kişinin, aleyhine verilen koruma kararına uymadığının tespit edilmesi halinde bu husus tutanağa bağlanır. Bu tutanağa istinaden genel kolluk kuvvetleri tarafından resen soruşturma yapılarak evrak en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilir.
(5) Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.
Nafaka
Madde 16 - (1) Şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyinin, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi olması hâlinde, hâkim, bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini dikkate alarak, daha önce Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması koşuluyla herhangi bir talep olmasa dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
(2) Tedbir nafakasına ilişkin kararın bir örneği, mahkeme tarafından re'sen ilgili icra müdürlüğüne gönderilir. Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile bağlantısı olması durumunda, nafaka, şiddet mağdurunun başvurusu aranmaksızın ilgilinin maaş ya da ücretinden icra müdürlüğü tarafından tahsil edilir.
Harçtan muafiyet
Madde 17 - (1) Koruma kararı verilmesi için yapılan başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir.
Yürürlük
Madde 18 - (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 19 - (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan yürütür.
Tanıdığınızın şiddet gördüğünü ve yardıma ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabilirsiniz?
- Tanıdığınızın yüzünde, sırtında, kolları veya bacaklarında belirgin morluklar, yaralar, kırıklar var mı? Sık sık başına bir kaza geldiğini mi söylüyor? Örneğin: “Merdivenden düştüm”, “Kapıya çarptım” gibi. Bu kişi sık sık çeşitli kaza bahaneleri ile işe, eğer öğrenci ise okula gelmiyor mu?
- Tanıdığınızın eşi onu sık sık herkesin içinde azarlıyor, ona hakaret ediyor veya ona tehditler savuruyor mu?
- Tanıdığınızın eşi onu çok sıkı kontrol ediyor mu? Örneğin onun ne giyeceğine, nereye gideceğine, kiminle konuşacağına, ailesi ile görüşüp görüşmeyeceğine eşi mi karar veriyor?
- Tanıdığınızın davranışlarında bir değişiklik var mı? Örneğin, ürkmüş, bitkin, uykusuz, gergin, sinirli ya da ağlamaklı görünüyor mu? Çocukları sık sık ağlayıp, huysuzluk yapıyorlar mı? Eskiden farklı olarak okul başarıları düştü mü?
Şiddete uğrayan bir tanıdığınıza nasıl yardım edebilirsiniz?
Aile içi şiddet sadece bir “aile meselesi” değildir. Şiddet suçtur. İlgisiz veya sessiz kalmanız şiddete uğrayan yakınınız için tehlike yaratabilir. Aile içinde şiddete uğrayan bir tanıdığınıza (komşunuz, arkadaşınız, işyerinden bir tanıdığınız, akrabanız, öğrenciniz, veliniz) vereceğiniz destek çok değerlidir. Bu kişinin size aile sırlarını açması gerekmez; yalnızlığını ve çaresizliğini onu dinleyerek, şiddet hakkında bilgi vererek, çözüm yollarını düşünmesine yardımcı olarak azaltabilirsiniz.
Aile içi şiddet sadece bir “aile meselesi” değildir. Şiddet suçtur. İlgisiz veya sessiz kalmanız şiddete uğrayan yakınınız için tehlike yaratabilir. Aile içinde şiddete uğrayan bir tanıdığınıza (komşunuz, arkadaşınız, işyerinden bir tanıdığınız, akrabanız, öğrenciniz, veliniz) vereceğiniz destek çok değerlidir. Bu kişinin size aile sırlarını açması gerekmez; yalnızlığını ve çaresizliğini onu dinleyerek, şiddet hakkında bilgi vererek, çözüm yollarını düşünmesine yardımcı olarak azaltabilirsiniz.
Güven verin ve sizinle konuşmasını sağlayın:
Ona, size güvenebileceğini, onun için endişelendiğinizi söyleyin ve sizinle maruz kaldığı şiddet hakkında konuşup konuşamayacağını sorun. Sizin de elinizden fazla bir şey gelmeyebilir. Her sorunun cevabını bilemeyebilirsiniz. Yine de ona yardımcı olmak istediğinizi belirtin. Bu onun yalnızlık ve çaresizlik duygusunu azaltacaktır. Tanıdığınızla eşi yokken, yalnızken görüşün.
Dinleyin:
Dinlemek ona yapacağınız en değerli yardımdır. Onu konuşmak için zorlamayın, ayrıntılı sorular sormayın. Bırakın size kendi istediği kadar açılsın. Hiçbir zaman onu suçlamayın ve korkusunu küçümsemeyin. Söylediklerine inanın. Yargılamayın, eleştirmeyin, olayları hafife alan veya alaycı yorumlar yapmayın.
İlgilenin:
Tanıdığınızı sık sık ziyaret edin veya davet edin. Onunla bağlantınızı koparmayın. Onun kendisini daha iyi hissetmesini sağlayın. Eğer evde aşağılanıyorsa büyük bir ihtimalle kendine güveni zayıflamıştır. Ona değer verdiğinizi, dostluğunu önemsediğinizi hissettirin. Onun güçlü yanlarını, beğendiğiniz özelliklerini belirtin. Yaptıklarını övün.
Yardım alması için destek olun:
Ona yardımcı olabilecek yakınlarının olup olmadığını sorun. Gerekirse ona evini açabilecek akrabaları var mı? Eşine sözü geçen bir aile büyüğü, eşinin bir yakını, arkadaşı var mı? Bu kişiden eşi ile konuşması için yardım istenebilir mi?
Bilgi verin:
Bu kitapçıkta da yer alan ve şiddete uğrayan kişilere destek verebilecek kuruluşları araştırın ve bu bilgileri tanıdığınıza verin. Ona Ailenin Korunmasına Dair Kanun’dan söz edin.
Kararlarına saygı gösterin:
Ona evliliği ile ilgili ne yapması gerektiğini siz söylemeyin. Onun kendisi veya çocukları için ne yapabileceğine karar vermesine yardımcı olun. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmak istemiyorsa ve eşini affetmeye hazırsa, onun bu kararına saygı gösterin ama şiddet göstermenin yanlış bir şey olduğunu ve suç sayıldığını vurgulayın. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmaya karar verdiyse ona şiddete katlanmaya devam etmesini önermeyin. Unutmayın; siz tanıdığınıza destek olmak istiyorsunuz.
Korunmasına yardımcı olun:
Eğer eşi, tanıdığınızı ( veya bir anne/ baba çocuğunu) sizin önünüzde azarlıyor veya aşağılıyor veya ona vuruyor ise bunu onaylamadığınızı açık bir şekilde belirtin.
Kendinizin de güvenliğini önemseyin: Buna öncelik verin. Şiddete başvuran kişi sizin müdahalenizden hoşlanmayıp daha da saldırganlaşabilir.
Tanıdığınızın acil durumda size haber verebilmesi için mümkünse bir sinyal veya şifre belirleyin; ona kendisinin ve çocuklarının önemli evraklarının bir fotokopisini size vermesini önerin.
Lütfen unutmayın:
Aile içi şiddet ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanabilir. Eğer şiddete şahit olursanız ya da çığlıkları işitiyorsanız derhal polisi ya da Jandarmayı (155 -156) arayabilir ya da Savcılık veya Aile Mahkemesi’ne olayı ihbar ederek Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca tedbir alınmasını isteyebilirsiniz.
Yakınlarınızdan bir çocuk aile içinde şiddete uğruyorsa:
Yanında güvende olabileceği bir akrabasını bulup çocuğu korumasını isteyin. En yakın karakola, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na veya doğrudan herhangi bir adliyede Aile Mahkemesi’ne başvurarak ihbarda bulunabilirsiniz. ( Aynı başvuruları ailesinde şiddet gördüğünü bildiğiniz bir yaşlı için de yapabilirsiniz.)
Ona, size güvenebileceğini, onun için endişelendiğinizi söyleyin ve sizinle maruz kaldığı şiddet hakkında konuşup konuşamayacağını sorun. Sizin de elinizden fazla bir şey gelmeyebilir. Her sorunun cevabını bilemeyebilirsiniz. Yine de ona yardımcı olmak istediğinizi belirtin. Bu onun yalnızlık ve çaresizlik duygusunu azaltacaktır. Tanıdığınızla eşi yokken, yalnızken görüşün.
Dinleyin:
Dinlemek ona yapacağınız en değerli yardımdır. Onu konuşmak için zorlamayın, ayrıntılı sorular sormayın. Bırakın size kendi istediği kadar açılsın. Hiçbir zaman onu suçlamayın ve korkusunu küçümsemeyin. Söylediklerine inanın. Yargılamayın, eleştirmeyin, olayları hafife alan veya alaycı yorumlar yapmayın.
İlgilenin:
Tanıdığınızı sık sık ziyaret edin veya davet edin. Onunla bağlantınızı koparmayın. Onun kendisini daha iyi hissetmesini sağlayın. Eğer evde aşağılanıyorsa büyük bir ihtimalle kendine güveni zayıflamıştır. Ona değer verdiğinizi, dostluğunu önemsediğinizi hissettirin. Onun güçlü yanlarını, beğendiğiniz özelliklerini belirtin. Yaptıklarını övün.
Yardım alması için destek olun:
Ona yardımcı olabilecek yakınlarının olup olmadığını sorun. Gerekirse ona evini açabilecek akrabaları var mı? Eşine sözü geçen bir aile büyüğü, eşinin bir yakını, arkadaşı var mı? Bu kişiden eşi ile konuşması için yardım istenebilir mi?
Bilgi verin:
Bu kitapçıkta da yer alan ve şiddete uğrayan kişilere destek verebilecek kuruluşları araştırın ve bu bilgileri tanıdığınıza verin. Ona Ailenin Korunmasına Dair Kanun’dan söz edin.
Kararlarına saygı gösterin:
Ona evliliği ile ilgili ne yapması gerektiğini siz söylemeyin. Onun kendisi veya çocukları için ne yapabileceğine karar vermesine yardımcı olun. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmak istemiyorsa ve eşini affetmeye hazırsa, onun bu kararına saygı gösterin ama şiddet göstermenin yanlış bir şey olduğunu ve suç sayıldığını vurgulayın. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmaya karar verdiyse ona şiddete katlanmaya devam etmesini önermeyin. Unutmayın; siz tanıdığınıza destek olmak istiyorsunuz.
Korunmasına yardımcı olun:
Eğer eşi, tanıdığınızı ( veya bir anne/ baba çocuğunu) sizin önünüzde azarlıyor veya aşağılıyor veya ona vuruyor ise bunu onaylamadığınızı açık bir şekilde belirtin.
Kendinizin de güvenliğini önemseyin: Buna öncelik verin. Şiddete başvuran kişi sizin müdahalenizden hoşlanmayıp daha da saldırganlaşabilir.
Tanıdığınızın acil durumda size haber verebilmesi için mümkünse bir sinyal veya şifre belirleyin; ona kendisinin ve çocuklarının önemli evraklarının bir fotokopisini size vermesini önerin.
Lütfen unutmayın:
Aile içi şiddet ciddi yaralanmalar hatta ölümle sonuçlanabilir. Eğer şiddete şahit olursanız ya da çığlıkları işitiyorsanız derhal polisi ya da Jandarmayı (155 -156) arayabilir ya da Savcılık veya Aile Mahkemesi’ne olayı ihbar ederek Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca tedbir alınmasını isteyebilirsiniz.
Yakınlarınızdan bir çocuk aile içinde şiddete uğruyorsa:
Yanında güvende olabileceği bir akrabasını bulup çocuğu korumasını isteyin. En yakın karakola, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na veya doğrudan herhangi bir adliyede Aile Mahkemesi’ne başvurarak ihbarda bulunabilirsiniz. ( Aynı başvuruları ailesinde şiddet gördüğünü bildiğiniz bir yaşlı için de yapabilirsiniz.)
No comments:
Post a Comment